Yükleniyor...

BTSO - Yönetim Kurulu Başkanı

İbrahim Burkay

BTSO - Yönetim Kurulu Başkanı



Sosyal Medya

Türkiye’nin üretim merkezi Bursa’da böyle önemli bir buluşmaya ev sahipliği yapmaktan duyduğumuz mutlulukla sizlere hoş geldiniz diyor, yeryüzü cenneti Uludağ’ımıza değer katan Ekonomi Zirvesi’nin hayırlı olmasını temenni ediyorum.

21. Yüzyıl insan odaklı bir dönem olacaktır.

Özgürlük, eşitlik, adalet, refah, sürdürülebilirlik gibi kavramların şekillendirdiği bir süreçteyiz.

Devletler vatandaşlarının, kurumlar paydaşlarının ve şirketler ise çalışanlarının bu ihtiyaçlarını karşıladıkları ölçüde güçlü olacaklardır.

İnsan merkezli olmanın gereklerini yerine getirmek ise pek kolay görünmemektedir.

Kaynakların paylaşımı, jeopolitik kaymalar, yeni güç çatışmaları, inanç temelli karşıtlıklar, kısıtlı ekonomik ve doğal kaynaklar yine belirleyici olacaktır.

Bütün ülkeler bu etkenlerle birlikte ekonomik güçlerini arttırmaya çalışırken, neredeyse herkesin eşit ölçüde etkilendiği küresel dalgalanma ve belirsizliklerle de mücadele içindedirler.

Yeni dönemin en önemli aktörlerinden biri haline gelmeyi başaran Türkiye’miz, tüm ülkelerin daha hızlı koşmaya çalıştıkları bu zorlu yarışta temposunu daha da yükseltmek durumundadır.

2000 yılında dünyanın 27. Büyük ekonomisi olan Türkiye, 2012 yılında 16.’lığa kadar yükselmeyi başarmıştır.

Yine 2000 yılında kişi başı gelir itibariyle 62. Sırada olan ülkemiz, geçmiş 12 yılda önceki döneme göre çok daha hızlı koşmasına rağmen; 2012’de kişi başı gelir itibariyle ancak 60. sırada yer alabilmiştir.

Önümüzdeki tablo, rakiplerin de çok hızlı koştuğunu göstermektedir.

Ülke olarak, cumhuriyetimizin 100. Yılında 10. Büyük ekonomi olmak gibi önemli bir hedef koyduk.

Yaptıklarımızın daha iyisine ulaşabilmek içinse, bugüne kadarki üretim yaklaşımımızı ve alışkanlıklarımızı yenilemeliyiz.

Türkiye’mizi büyütmenin yolu, girişimci sayımızı arttırmak, yeni yatırımlar için çekim merkezi olmaya devam etmek ve şirketlerimizi büyütmekten geçiyor.

Kamunun özel sektör ile el ele vererek yakaladığı son dönemdeki ekonomik başarılarımızda, bu salonu dolduran iş dünyası aktörlerinin payı büyüktür.

Bizim ülke olarak en önemli zenginliğimiz, genlerimize işlemiş olan girişimci karakterimizdir.

Şunun da altını özellikle çizmeliyim ki; girişimcilik kadar önemli bir konu da yenilikçiliktir.

Üretimde rekabet gücü ve üstünlük sağlamanın ön şartı, yüksek katma değerli ve ileri teknolojili üretime yönelmektir.

Bunun temelinde de dört unsur yatmaktadır;

* İlki, nitelikli insan kaynakları potansiyelidir.

* İkincisi, bilginin bir üretim faktörü olarak kullanılabilmesidir.

* Üçüncüsü, teknoloji geliştirme faaliyetleri ile kendi üretim ve ürün teknolojisine sahip olmaktır.

* Dördüncüsü ise yenilikçilik, yaratıcılık, yetenek kapasitesinin arttırılmasıdır.

Türkiye 2023 hedeflerine ancak bu dört alanda sağlayacağı ilerlemeler kadar yaklaşabilecek ve hedeflerini aşabilecektir.

İnovasyon ekonomisine geçişte, ülke olarak bir kültür devrimine ihtiyacımız var.

Diğer taraftan ise kalkınma stratejilerinde devreye yerelin gücü ve kentler girmektedir.

Artık küresel rekabette genelin gücünden öte “yerelin gücü” belirleyici olmaktadır.

Bursa, sahip olduğu potansiyel ve bugüne kadar başardıklarından edindiği derin tecrübeyle en önemli yerel güçlerden biridir.

Türkiye’nin kişi başı en çok ihracat gerçekleştiren şehri olarak, aynı zamanda küresel pazarlarla en çok bütünleşen ve uluslararası rekabetin içinde en fazla bulunan kent konumundayız.

Bu nedenle inancımızı; “Bursa büyürse Türkiye büyür” parolasıyla ifade ediyoruz.

Bursa’yı bu hedefler ve inanç paralelinde konumlandırırken, makro projelerimizi de kentimizi ulusal kalkınmanın lokomotiflerinden biri konumuna yükseltmek üzere kurguladık.

Nitelikli insan kaynağının yanı sıra, bilgi ve teknoloji üretim merkezi olacak BTSO üniversitesi, mükemmeliyet ve test merkezleri gibi projelerimiz bu amaca ulaştıracak önemli adımlardır.

Yine raylı sistemler ile uzay-havacılık ve savunma sanayi kümelenmeleri, yüksek teknolojili üretimin araçlarıdır.

Bursa’nın 2023 yılı için bir hedefi de 75 milyar dolar ihracattır.

Oda ve borsalar arasında ilk defa BTSO’nun hayata geçirdiği küresel fuar acentesi ve ticari safari projelerimiz ise özellikle Kobilerimizi dünyaya entegre ederek bu ihracat hedefini gerçekleştirmeye yöneliktir.

Sayın bakanım, değerli misafirler;

Bölgesel kalkınma stratejilerinin hayata geçtiği, şirketlerin ve şehirlerin yarıştığı, inovasyon ve teknolojinin belirleyici olduğu yeni bir ekonomik evrendeyiz.

Sanayimizi ve ticaretimizi ar-ge ve yenilikçiliğe dayalı bir konuma yükseltemezsek, dünün ezberleriyle yarını kurgulamamız mümkün değildir.

İşte bu nedenle bursa için yeni bir şehir vizyonunu ortaya koyduk.

‘bilgi şehirleri’ olarak isimlendirilen dünyadaki yeni trend; araştırma, teknoloji ve beyin gücü aracılığıyla yüksek katma değerli ihracat potansiyeli olan, ekonomi odaklı kent modelini tarif ediyor.

Bilgi şehirleri; özel ve kamu sektörlerinin bilgiye değer kazandırdığı, bilgi yayılımını desteklemek üzere yatırım yaptığı, bilgiyi yeni ürün ve hizmetler üretmek için kullandığı ve sonucunda da refah düzeyinin yükseldiği kentlerdir.

Ortaya koyduğumuz yeni vizyon doğrultusunda, proje ve çalışmalarımızın ufkunda Bursa’ya bu niteliği kazandırmak vardır

. Yerel kabiliyetlerimiz ile değerlerimizi etkin ve verimli bir şekilde kullanarak hem kentimizi hem de ülkemizi 2023 yılı hedeflerine taşıma inancımızı bir kez daha paylaşmak istiyorum.

Ülkemizin ve dünyamızın daha iyi bir ortak gelecek hedeflerine önemli açılımlar sağlayacağından emin olduğum Uludağ Ekonomi Zirvesi’nin hayırlı olmasını diliyor, katkı koyan herkese teşekkür ediyor, saygılarımı sunuyorum.